İş hayatında, işçinin izin almaksızın ve haklı bir gerekçe olmaksızın işe devam etmemesi, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında devamsızlık olarak tanımlanır. Ancak işverenin bu durumu belgelemek için tuttuğu tutanaklar her zaman geçerli kabul edilmez. Özellikle, Yargıtay kararları doğrultusunda tutanakların hukuki geçerliliği için bazı kriterlerin eksiksiz yerine getirilmesi gereklidir. Peki, devamsızlık tutanakları hangi hallerde geçersiz sayılır? İşte bu konuda dikkat edilmesi gereken detaylar…
İş Kanunu’na göre, işçinin işverenden izin almaksızın ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın belirli sürelerde işe gelmemesi, devamsızlık olarak tanımlanır. Devamsızlık; işçinin kasıtlı ya da kusurlu davranışına bakılmaksızın, çalışması gereken iş günlerinde haklı bir gerekçe olmadan işe gelmemesi durumudur.
Bu durumun yaptırımı, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II-g maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “İşçinin, işverenden izin almadan veya haklı bir sebebe dayanmaksızın arka arkaya iki iş günü, bir ay içinde iki kez herhangi bir tatil gününün ardından gelen iş günü veya bir ay içinde toplamda üç iş günü işe gelmemesi” halinde işverenin haklı nedenle fesih hakkı doğar.
4857 sayılı Kanun, devamsızlık durumunda ispat yükümlülüğünü açıkça belirtmese de, doktrin ve Yargıtay kararlarına göre, haklı fesih iddiasında bulunan tarafın bunu kanıtlaması gerekir. Bu bağlamda işveren, devamsızlığı tutanaklar, ihtarnameler, işyeri kayıtları ve tanık beyanları ile belgelendirmelidir. Ancak Yargıtay, işveren tarafından düzenlenen devamsızlık tutanaklarını çoğu zaman geçerli saymamaktadır.
Yargıtay’a göre, devamsızlık durumu işverene her durumda haklı fesih hakkı tanımaz. İşçinin hastalığı, aile bireylerinden birinin ölümü, tanıklık yapması gibi geçerli nedenlerle işe gelmemesi, haklı bir mazeret olarak kabul edilir. Ayrıca, özel sağlık kuruluşlarından alınan raporlar sahteliği kanıtlanmadığı sürece geçerli sayılmalıdır.
Devamsızlığın haklı fesih sebebi sayılabilmesi için:
Yargıtay, işyerinde uzun yıllar çalışmış işçinin devamsızlığını, hayatın olağan akışına aykırı bularak, işverenden güçlü deliller sunmasını beklemektedir. İşçinin işyerini terk etmesi de bazen “eylemli fesih” olarak değerlendirilmektedir.
Devamsızlık tutanaklarının geçerliliği, işverenin bu durumu eksiksiz ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde belgelendirmesine bağlıdır. Tutanakların usulüne uygun tutulmaması, çelişkili tanık beyanları veya devamsızlığı destekleyen diğer delillerin yetersizliği, tutanakları itibarsız hale getirebilir. İşverenin, iddialarını güçlü ve çelişkisiz delillerle desteklemesi önemlidir. Aksi halde, mahkeme bu tür belgeleri geçersiz kabul edebilir.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.