"Oyunculuk Dışında Doktor Olmak İsterdim"

Ünlü Oyuncu Şükrü Özyıldız, son günlerde ekranda, beyaz perdede ve tiyatroda rol aldığı karakterler ve yeteneğiyle adından söz ettiriyor. Ünlü oyuncu, yaptığımız röportaj da oyunculuğa nasıl karar verdi, oyuncu olmasaydı yapmak istediği meslek ne olurdu, sektörde eğitimli olmanın önemi, canlandırdığı karakterler ve Türkiye'de oyuncu olmanın avantaj ve dezavantajları gibi soruları Eleman.net üyeleri için cevapladı.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?

Aklımda vardı zaten.  Ancak hayatta, her şey hayal ettiğiniz gibi olmuyor. Normal bir üniversite okuyup sabah 9 aksam 5 çalışıp, akşam yuvana dön şeklinde bir hayata mecbur kaldım. Ne zaman ki isyan dedim, o zaman oyuncu olmak için gereken adımları atmaya başladım. Bir dönem her şeyden sıkılıp yurt dışına gittim. O dönem hem hayata hem de sanata bakış açım farklılaştı. Kendim için yaşama isteğimin kabardığı bir dönemde girdi oyunculuk hayatıma.

Oyunculuk dışında yapabileceğinizi düşündüğünüz meslekler var mı?

Doktor olmak isterdim. Hatta o kadar meraklıyım ki, sanki insanlar 6 sene okurken ben 3 senede aradaki farkı kapatırım gibi geliyor :)

Sektörde okullu olmak ne kadar önemli? Sadece eğitimli olmak yeterli mi?

Eğitim şart. Nerden geldiği önemli değil. Ben, okula gitmeye zorlayan eğitim sisteminin zaten doğru olduğunu düşünmüyorum. Kişi vizyonunu genişletip her genişliği bilgiyle dolduracak. Okul sadece bir araç, başka bir sürü aracınız var.

Bu sezon ekranda sizi Şeref Meselesi dizisinde canlandırdığınız Emir karakteriyle görüyoruz. Ayrıca Sevimli Tehlikeli filminde de rol aldınız. Bunların yanı sıra tiyatro oyununda yer alıyorsunuz. Canlandırdığınız karakterlerden biraz bahseder misiniz?

Tiyatroda "Kim korkar hain kurttan" oyununda Nick karakterini oynuyorum.  George' un Nick karakterine bir lafı var: "Zaten iğrenç bir çocuksun, boğulmayı sonuna kadar hak ediyorsun" karakter o lafla birebir örtüşen biri.
 
Rol aldığım "Şeref meselesi" dizinde Emir karakterini canlandırıyorum. Karakter tam bir tamirci, herkesi düzeltmek için uğraşıyor. Hamuru iyi bir insan.

6 şubatta vizyona girecek olan "Sevimli Tehlikeli" filminde canlandırdığım karakter  Zevok ise çocukluğunda yapmaya zorlandığı hatanın pişmanlığına sıkışmış artık başka çaresi olmadığı için yüzünde mutluluk maskesi olan biri.

Türkiye dizilerin yoğun olduğu bir ülke bu durum sizce oyunculuk açısından olumlu mu, olumsuz bir durum mu?

Türkiye sadece dizi değil sanatın her dalında hala bir piyasa, endüstri değil. Başta olumsuz olan durum bu, nitelik-nicelik meselesinde sıkıntı var.