Yeni Teknolojilerin İş Dünyasına Etkileri ve Fırsatları

Ünal Seven

İnsan Kaynakları Direktör Yardımcısı

2 dakika okuma süresi

Öncelikle kim olursak olalım kendimize şu 3 soruyu sorarak başlayalım.

İş hayatında/Sektörde/Şirkette vs.

1-Dün neyi, nasıl ve ne verimlilikte yapıyordum?

2-Bugün neyi, nasıl ve ne verimlikte yapıyorum?

3-Yarın neyi, nasıl ve ne verimlilikte yapacağım?
 

İşte bu 3 soru aslında geçmişten bugüne kadar özellikle teknoloji alanında gelişen iş dünyasının nereden nereye geldiği ve hangi yöne gideceğine dair bize doğru cevapları bulmada yardımcı olacaktır.

Geçmişte işlerin büyük bir bölümü emek yoğun sistemler üzerine kuruluyken zamanla bu sermaye yoğuna doğru eğilim gösterdi. Ve günümüze geldiğimizde artık teknolojik yoğunluk bir şirketin gelişmişlik düzeyini gösteren bir parametre olarak ortaya çıkıyor. Artık büyük bir sermaye ve insan gücüne de sahip olsanız, köklü bir geçmişiniz ve kültürünüz de olsa yakın zamanda kurulan bir start-up hızlı bir büyüme trendi sonrası piyasa değeri olarak sizden kat ve kat büyük bir şirket haline dönüşebilir. Ve hem toplumsal hem sektörel hem de bireysel olarak çalışanlarına katma değer sağlayabilir.

Yeni teknolojiler onu doğru kullanan şirketlerin elinde birer altın yumurtlayan tavuğa dönüşürken, onu görmezden gelen, piyasa büyüklüğüne güvenerek uyum sağlamak yerine Ortodoks yöntemleri tercih eden, şirket yapısını ve insan kaynağını bu yönde geliştirmeyen şirketlere ise Titanik Sendromu yaşatabilecek düzeyde etki etme gücüne sahiptir. Bir örnekle pekiştirmek gerekirse; 2007 yılına gelene kadar her yıl büyüme rekorları kıran ve 2003 yılında çıkardığı “1100” modeli ile kırılması güç bir rekor kırarak (bu rekor hala geçilemedi) 250 milyondan fazla satış yapan Nokia, 2007’de Apple’nın ilk iphone modelini piyasaya çıkarması ile düşüş trendine girmişti. O dönemki CEO’larının “Tuşsuz telefon mu olur?” cümlesi ile yenilikçi teknolojileri küçümsemeleri, ilerleyen süreçlerde ise bu teknolojileri kullanan şirketlerle rekabet edememeleri, 2013 yılında Microsoft'a sadece 7,2 milyar $ (bundan birkaç yıl önce piyasa değeri 50 milyar $ dı) satılmalarına mal oldu ve tarihe adete bir ders niteliğinde kaydedildi. Bunun tam ters örneği ise Netflix’dir. 1997 yılında bir DVD satış ve kiralama şirketi olarak kurulmuş, 2007 de teknolojik gelişmeler şirketin hizmet koluna uygun hale getirilmiş ve ilk internet yayını aktif edilmiş ardından da 2010 yılında Netflix mobil uygulama platformuna giriş yaparak büyümesini günümüze kadar sürdürmüştür.

Örneklerde görüldüğü üzere başarılı da olsanız dün bir işi nasıl yaptığınız bugün ve yarın da tamamen aynı yapacağınız anlamına gelmez. Özellikle sektörünüz teknolojiden direkt etkilenen sektörler içerisindeyse. Gelişmeleri doğru analiz ederek, doğru bir geçiş süreci planlamalı ve yönetilmelidir. Aksi halde fayda sağlayacağı öngörüsü yanlış süreç yönetimi sebebiyle tam tersi etki yaratabilir.

İş dünyası yeni teknolojilerin gelişmesi ışığında gelecek projeksiyonlarını belirlemeli ve hem teknolojik alt yapılarını hem de insan kaynaklarını buna uygun hale getirmelidir. Aksi halde “ben oldum” diyen her şey/herkes acı bir tecrübe ile karşı karşıya kalma olasılığına sahip. Bunu engellemek adına akademi-iş dünyası etkileşimi artırılmalı, teknolojik okur yazarlık teşvik edilmeli ve kamu destekleri ile iş dünyasının geleceğe hazır hale gelmesi hızlandırılmalıdır. Artık “yapay zekâ” sistemlerinin de gelişmesiyle birlikte şu an birçok basit teknik bilgi gerektiren iş kolları ilerleyen dönemlerde yok olma riski ile karşı karşıya kalacakken, bu gelişmeler doğrultusunda kendisini geliştiren ve yeni yetkinlikler elde edenler için ise inanılmaz fırsatlar ortaya çıkacaktır. Negatif değil pozitif kısma odaklanarak ve gerekli süreçler yürütülerek Negatif etki minimize edilebilir.

Yeni teknolojileri yakından takip ederek (mümkünse tohum girişimler ile de destekleyerek) kültürünüz ve yaptığınız iş özelinde bunlara ayak uydurmanız, onunla uyum içerisinde yol almanızı sağlayacak ve sizi başarıya götürecektir. Değişim mutlaka gerçekleşecek ve herkesi etkileyecektir. Ama az ama fazla. Bu değişimi mümkün olan en hazır halde karşılamaya odaklanın.

Ve İnanın!

Geldiğinde hazır olanlar bir adım önde olacaktır.