GERİ

Sigortasız Çalışanlar Ne Yapmalı?


Sigortasız çalışan kişilerin yapması gereken şey öncelikle sahip olduğu haklardan haberdar olmasıdır. Zira sigortalı olmak bir hak ve zorunluluk olup bu duruma herhangi bir sözleşme ile birlikte istisna konulması mümkün değildir.

Sigortasız Çalışan İşçilerin Hak Arama Yolları Nelerdir?

Sigortasız çalışan işçilerin yargı yoluna başvurması için idari işlemlerde olduğu gibi var olan tüm idari yolların tüketilmesine gerek yoktur. Bu nedenle bireyler diledikleri takdirde doğrudan yargı yoluna da gidebilirler.

İdari Yoldan Hak Arama

Sigortasız bir şekilde çalışan kişilerin, iş yerinde çalıştıkları süre dahilinde ilk olarak şikayette bulunması gereken yerler SGK İl ya da Merkez Müdürlükleridir. Yapılacak olan şikayetler işçinin çalışmakta olduğu iş yerinin bağlı olduğu müdürlüklere yazılı bir şekilde yani dilekçe yolu kullanılarak yapılmalıdır. Sözlü bir şekilde yapılan başvuruların dikkate alınması söz konusu değildir. Dilekçe başvurular elden ya da taahhütlü posta yolu ile yapılabilmektedir. Şikayet dilekçesinde işçinin çalıştığı iş yerine ait isim, unvan adı, adres, işverenin adı, biliniyor ise SGK iş yeri sicil yani dosya numarası, bahsi geçen iş yerinde hangi tarihler arasında çalışıldığına dair bilgi yazılmalı ve dilekçenin sağ alt köşesine isim ve imza, sol altına da şikayette bulunan kişinin T. C. Kimlik numarası, açık adresi, iletişim bilgileri gibi bilgiler yazılmalıdır. Ayrıca şikayette bulunulan iş yerindeki çalışmalara ait herhangi bir belge varsa bu belgelerin de fotokopisi yazılara eklenmelidir. Şikayet dilekçesinin kuruma ulaşmasının ardından kontrol memuru tarafından iş yoğunluğuna bağlı olmak üzere değişkenlik gösterebilecek bir zaman dilimi dahilinde konu ile ilgili işlemler yapılacak, şikayet sahibinin iddiaları ve bu kişinin sahip olduğu delil, belge ve bilgiler incelenecektir.

Sigortasız Çalışırken Şikayetin Yapılması

Bu tür konularda şikayette bulunacak olan kişilerin hali hazırda çalışmakta iken bu şikayetleri gerçekleştirmesi SGK kontrol memurunun iş yerine genel bir denetim yapması, orada çalışan kişileri tutanağa not etmesi ve şikayette bulunan kişinin fiilen çalıştığını tespit etmesi ile birlikte o andan itibaren sigortalı bir şekilde çalışmasını sağlayacaktır. Fakat şikayetin öncesinde çalışılan bir dönem bulunuyorsa ve bu döneme ait gerekli delil ve belgeler de varsa ya da iş yerinde çalışan diğer sigortalı bireylerin, iş yeri mahallinde bulunan kişilerin, çevrede çalışan iş yeri sahiplerinin ya da işverenin beyanından yola çıkılarak şikayette bulunan kişinin bir süredir o iş yerinde çalıştığı tespit edildiği takdirde, geriye dönük bir şekilde şikayet sahibine bir yıla kadar olmak üzere sigortası kazandırılır. Bu haktan yalnızca şikayette bulunan kişi değil o işyerinde sigortasız bir şekilde çalışan herkes yararlanacaktır.

İşten Ayrıldıktan Sonra Şikayetin Yapılması

İşten ayrıldıktan ya da çıkarıldıktan sonra şikayette bulunan kişilerin işi daha zordur. Zira şikayette bulunan kişinin o iş yerinde çalıştığı denetim sırasında fiilen tespit edilemeyecektir. Bununla birlikte işveren de parasal açıdan büyük bir yükümlülük altına gireceği için bu iddiaları kabul etmeyecektir. Geriye yapılacak olan tek şey iş yerinde var olan yasal belge ve kayıtların incelenmesidir. Fakat buradan da genellikle bir sonuç çıkmamaktadır. Bu durumda bireyin doğrudan mahkemeye başvurarak hizmet tespit davası açması gerekecektir. İşçi çalıştığı süre dahilinde ücretini banka aracılığı ile bankadan almışsa ya da ücret aldığına dair bir makbuz ya da belge varsa mahkemeye başvurmadan önce çalıştığı iş yerinin bağlı olduğu SGK İl ya da Merkez müdürlüklerine şikayet dilekçesinde bulunması daha doğru olacak ve bu işlemlerin ardından geriye dönük bir şekilde hizmet kazanması mümkün olacaktır.

Yargı Yolu ile Hak Arama

Yukarıda da bahsi geçtiği üzere doğrudan ya da kuruma yapılan şikayetlerin ardından yapılan incelemelerin beraberinde şikayet sahibine kurum tarafından yazılı bilgi verilmesi ile birlikte yargı yoluna başvurması mümkündür. Bu durum hizmet tespit davası olarak adlandırılır ve 5510 sayılı kanunda yer alan 86. Maddenin 9. Fıkrası uyarınca çalışılan hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlamak üzere beş yıl içinde iş mahkemesine başvuru yapılarak alacağı mahkeme kararı ile iddia ettiği çalışmalarını ispatlayabilir.

Hizmet tespit davaları İş Mahkemesi tarafından incelenir. İş Mahkemesi olmayan yerlerde Asliye Hukuku Mahkemesi bu görevi yerine getirir. HUMK gereğince İş Mahkemelerinde şifahi yargılama usulü uygulanır ve bu davalar iki ay içinde bir karar bağlanır.

Hizmet tespit davalarında SGK ile birlikte işverenin de hasım göstermesi gerekir. Davaya konu olan hizmetin geçtiği süre diliminde iş yeri sahibi değişmişse eski işveren ile birlikte yeni işverenin de hasım göstermesi ve davaya dahil olması gerekir. Aksi takdirde hizmet tespit edilmiş olsa dahi Yargıtay tarafından bu hüküm bozulur.

Fakat hizmet davalarında davalı ve davacılar akraba ise duruma daha titiz yaklaşılır. Örneğin bu kişiler karı koca ilişkisine sahipse çalışan kişinin hizmetini eksik bildirmesi yolu ile sosyal güvenceden mahrum bırakmak hayatın normal akışına ters olacağı için davacının çalıştığı sürenin aynen bildirildiği kabul edilir ve bu konuda yazılı bir delil olmadan salt şahit beyanları ile aksine hüküm kurulmaz.

Hizmete tespit davaları bireylerin kendileri tarafından ya da bireyler öldüyse hak sahipleri tarafından açılabilir. Birey davayı bizzat açıyorsa iş yerinde verdiği hizmetlerin yılın sonunda başlamak üzere beş yıl içerisinde dava mahkemeye başvurabilirken, hak sahiplerinde bu durum bireyin vefat etmesinin ardından başlayacaktır. Fakat burada dikkat edilmesi gereken nokta vefat eden bireyin hayatta olduğu dönemde mahkemeye başvurma süresini aşmamış olması gerekir.

Ayrıca aynı iş yerinde aralıklı dönemler ile çalışan kişiler için zaman aşımı birbirinden ayrı olarak işlemektedir. Bahsi geçen 5 yıllık süre aşağıda yer alan durumlarda hak düşürücü süre sebebi ile, hak zaman aşımına uğramamaktadır.

  1. Müfettiş durum tespit tutanağı ya da tahkikat raporları ile çalışma tespit edilmişse,
  2. Asgari işçilik incelemesinin ardından işverenden sigortalıya ait primler kurum tarafından icra yolu ile tahsil edilmişse,
  3. İşveren imzalı ücret tediye bordrosunda sigortalı bireyden sigorta primi kestiğini açık bir şekilde göstermesine rağmen sigorta primini kuruma yatırmamışsa,
  4. Sigortalı iken memurluğa geçiş yaptıysa,
  5. İşe giriş bildirgesi kurum süresinde verilmiş olsa da prim ve bordrosu SGK'ya gitmemişse,
  6. İşçilik hakları tazminatlara (ihbar, kıdem, ücret alacağı vb.) ilişkin aynı döneme ait olan ve kesin hükme sahip lan yargı kararı varsa

Hizmet tespit davaları zaman aşımına uğramayacaktır.

Eleman mı Arıyorsunuz?

400 Bin firma aradığı elemanı burada buldu. Eleman arıyorum diyorsanız hemen iş ilanı verin, milyonlarca iş arayana ulaşın.

Hemen İlan Yayınla 0216 606 14 12

Bu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.