İş dünyasında adını duyuran liderlerin arkasındaki hikayeler her zaman ilham verici olmuştur. Bu kez, kariyerinin zirvesindeki bir isimle tanışmaya ne dersiniz? L'Oréal Türkiye'nin Ülke İnsan Kaynakları Direktörü Murat Yüksel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel eleman.net’in sorularını yanıtladı.
Murat Yüksel'in başarı öyküsü, öğrencilik yıllarındaki call center deneyiminden, e-ticaret devi eBay’e ardından L'Oréal’e uzanan bir serüvene dönüşüyor. Murat Yüksel'in deneyimleri, stratejik kararlar almanın, küresel arenada liderlik etmenin ve kariyerin zirvesine çıkmanın ipuçlarını veriyor.
Öncelikle kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Kariyerinizdeki önemli dönemleri paylaşabilir misiniz? Nasıl bir yolculuk izlediniz ve bugünkü konumunuza nasıl ulaştınız?
Merhaba, ben Murat Yüksel. Şu an L’Oréal Türkiye’de, Ülke İnsan Kaynakları Direktörü olarak çalışıyorum. Kısaca bahsetmem gerekirse kariyerime öğrencilik yıllarında call center, tele-marketing ile başlayıp satış alanında devam ettim. O dönem bir çalışan için insan kaynakları departmanının yerinin ve desteğinin çok önemli olduğunu fark ettim ve insan kaynakları alanına geçtim. Sırasıyla Şişecam, Société Generale Bank ve eBay’de Türkiye dahil farklı Avrupa ülkelerinde kısa ve uzun süreli deneyimlerim oldu. İK deneyimim dışında PCC ve ORSC koçluk unvanlarıma sahibim ve Teknoloji’de Kadın Derneği’nde danışma kurulu üyesiyim.
Kariyerimde dönüm noktası olarak değerlendirebileceğim yer; henüz yurt dışında yaşama ve çalışma bu kadar popüler değilken o dönemde eBay’den gelen teklifle krizin patladığı ülke olan İrlanda’ya yerleşmem oldu. O dönem Türkiye’de mevcut işimde konfor alanını yaratmış ve işlerin yolunda gittiği bir dönemde olmama karşın e-ticaret gibi henüz yeni tariflenen bir sektörde ve farklı bir ülkede yaşama riskini aldım. Daha sonrasında bir IK’cı olarak aklımdan bile geçmeyecek farklı ülkelerde, farklı kültürlerde çalışma ve birbirinden ilginç vakaları yönetme şansı yakaladım.
Mesleğe başladığım yıllarda bir dergide hayranlıkla takip ettiğim bir meslektaş büyüğümün röportajını okurken, kendisinin birkaç farklı ülkede elde ettiği deneyiminden bahsettiğini okumuştum. “Acaba ben de bir gün böyle deneyimler yaşayabilecek miyim?” diye düşünürken, şu an çok mutluyum ki, ben de bu röportajı okuyacak genç meslektaşlarıma ilham kaynağı olabileceğim.
L'Oréal’de Ülke İnsan Kaynakları Direktörü görevinizde, çalışanların gelişimi ve şirket kültürüne katkı konusundaki rolünüzü nasıl değerlendirirsiniz?
“Önce insan, sonra iş ama her zaman anlam” mottosuyla hareket ettiğimiz şirketimizde insan gelişimi her zaman önceliğimiz. İnsan kaynakları departmanı olarak çalışanlarımız için özel olarak tasarladığımız eğitim programlarından, kariyer yolculuklarında ihtiyaçları oldukları tüm desteği veriyoruz. L’Oréal Türkiye İnsan Kaynakları Ekibi işini son derece iyi yapan, yenilikçi ve insan odaklı bir ekip. Tüm ekip arkadaşlarım mottomuz doğrultusunda çalışanlarımıza iş ortaklığı yapıyorlar. Ben, benim bulunduğum pozisyonların artık daha çok hikâye anlatıcısı, hizmetkar liderlik şapkasında işin doğru ilerlemesi için yolu açan ve şirket stratejisinin tüm İK fonksiyonlarına yayılması sorumluluğunda olduğunu düşünüyorum ve bunları gerçekleştirmeye çalışıyorum.
Kariyerinizde kadınların güçlenmesi ve liderlik rollerinde daha fazla temsil edilmesine yönelik çabalarınızı paylaşabilir misiniz?
Mesleğimde her zaman toplumsal cinsiyet eşitliği ve “dezavantajlı” gruplar için çalışmalar yaptım. Özellikle STEM alanında kadınların artması ve bu konularda çalışmalarını desteklemek adına Teknolojide Kadın Derneği’nde yönetim ve danışma kurulu üyelikleri, istihdam komite başkanlığı görevlerini yürüttüm. Kadın istihdamı, üniversite ve liselerle projeler gibi bu konuda birçok çalışmada bulundum, bulunuyorum. Kadınların çalışma hayatında daha verimli ve motive çalışmaları için politikalar üretiyoruz. Son olarak L’Oréal Türkiye olarak Ebeveynlik İzni Manifestomuzu yayınladık. Yasal doğum izni 16 hafta iken L’Oréal Türkiye’de 18 hafta olarak; yasal babalık izni 5 gün iken L’Oréal Türkiye’de 6 hafta olarak uygulanıyor. Ebeveyn olacak çalışanlarımızın ihtiyacı olan her türlü yardımı sağlamak için çalışıyoruz. Ücretsiz çalışan destek programı, ilk yardım eğitimleri sunuyor ve ebeveynlik izni boyunca eğitimlerimizden her zaman yararlanabilme imkânı sağlıyoruz. Çalışanlarımızın bu yolda yalnız olmadıklarını hatırlatacak bir dostluğun hepsine iyi geleceğini bildiğimiz için ebeveynlik izni öncesinde veya sonrasında şirket içerisinden “ebeveyn buddy”ler ile deneyim paylaşımları sağlıyoruz.
Kadınlar Günü, kadınların sosyal, ekonomik ve siyasi başarılarını kutlamak adına önemli bir gün. Bu özel günde, L'Oréal olarak kadınlara yönelik özel etkinlikler veya projeler planlıyor musunuz?
Hayatın her alanında kadınların potansiyellerine ulaşmasını ve fırsat eşitliği yaratmayı hedefliyoruz. L’Oréal Türkiye olarak “Dünyayı Harekete Geçiren Güzelliği Yaratmak” misyonumuzla bu Kadınlar Günü’nde ülkemizde kadınların üniversiteye gitmelerinin yolunu açan, kadın hakları, eşitlik gibi kavramların pekişmesini sağlayan Nuriye Ulviye Civelek ve arkadaşlarının hayata geçirdiği Kadınlar Dünyası Dergisi’nin ilk sayısını ekip arkadaşlarımız ve değerli basın mensupları ile buluşturuyoruz. Osmanlı'nın ilk feminist dergisi olan Kadınlar Dünyası'nın ve kadın hakları örgütü Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti'nin kurucusu olan Nuriye Ulviye Civelek’in Hatay'ın Kırıkhan İlçesinde Nuriye Ulviye Civelek adını taşıyan bir Halk Kütüphanesi bulunuyor ancak kütüphane depremde hasar görerek tamamen yıkıldı. Kütüphanenin yenilenmesi için de destek de bulunuyoruz. Anlamlı markalarımız da kadınlara yönelik projeleri ile öne çıkmaktalar; Bugüne kadar; L’Oréal Paris markamızın ikonik “Çünkü Biz Buna Değeriz” sloganı ile kadınlara cesaret verdik. “L’Oréal Paris StandUp” programı ile sokak tacizine karşı durduk, “Yves Saint Laurent Abuse is Not Love” projesi ile yakın partner şiddetine karşı farkındalık sağladık.
Deprem bölgesindeki kadınlara güzellikle nefes olmak için onlara ücretsiz güzellik hizmeti sunduğumuz “Mobil Güzellik Servisleri Tır”ını bölgeye gönderdik. Yine bölgeyi önceliklendirdiğimiz çok sayıda istihdam ve gelişim programlarımı kurguladık: “Vichy Dermakozmetik Uzmanlığı Eğitimi ve İstihdam” programı ile kadınlara meslek edindirdik, “L’Oréal Professionnel Kadın Profesyoneller” programı ile kadın temsiliyet oranı %5 olan kuaförlük mesleğindeki kadın sayısını artırdık. Skinceuticals “Değer Katmak Elimizden Gelir” projesi ile unutulmaya yüz tutmuş buğday sapı örücülüğünü canlandırdık, kadınlara istihdam yarattık. Kérastase Power Talks ile kariyerlerinin başındaki kadınlara kariyer mentorluğu verdik. “Lancôme Write Your Future” programı ile kadın girşimcileri mesleki ve kişisel gelişim alanlarında destekledik. L’Oréal Paris ile genç üniversiteli kadınlara eğitim bursu oluşturduk.
Tedarikçilerimiz üzerinden de kadın istihdamını destekleyecek çalışmaları hayata geçirdik.. “La Roche Posay Lipikar Bebek projemiz” ile ihtiyaç sahibi kadınlara ürettirdiğimiz bez bebekler ve Lancôme’un ikonik içeriği olan gülü Isparta’daki gül hasadı yapan kadınlardan temin etmek fark yaratan projelere imza attık.
Kadınlar Günü, kadın hakları mücadelesi ve toplumsal eşitlik adına farkındalık oluşturma amacı taşıyor. Sizce, iş dünyasında ve günlük hayatta bu farkındalığı artırmak adına herkesin üzerine düşen sorumluluklar nelerdir?
İş dünyasında ve diğer alanlarda kadınlara eşit fırsatların sunulması gerektiğine inanıyorum. İşe alım süreçlerinde cinsiyet ayrımcılığına karşı mücadele edilmeli ve kadınların terfi edebilmeleri için destek sağlanmalı. Örneğin L'Oréal Grup’ta kadınlar, yönetim kurulu üyelerinin %50'sini, icra kurulu üyelerinin %32’sini, tüm kilit pozisyonların %57'sini ve uluslararası marka direktörlerinin %61'ini oluşturuyor. Kadınların organizasyonumuzun tüm seviyelerinde yükselmeleri ve başarılı olmaları için çalışmalara devam ediyoruz.
L'Oréal gibi büyük bir şirkette çalışan kadınların birbirlerine destek olmalarını teşvik etmek adına yapılan çalışmalardan bahseder misiniz? Kadın çalışanlar arasında dayanışma ve mentorluk önemli bir rol oynuyor mu?
L’Oréal Türkiye olarak kadınların hayatına dokunan toplumsal fayda projeleri bizler için çok önemli. Projelerimizden biri de bilimde cinsiyet eşitliğini sağlamak, genç bilim kadınlarını desteklemek ve genç nesillere rol modeller yaratmak amacıyla UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Türkiye’nin en uzun soluklu fayda projelerinden olan “Bilim Kadınları İçin” programı. Bu programın kapsamını Cumhuriyet’in 100. yılında genişleterek Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliği ile üniversiteli genç kadınların eğitimine destek olmaya başladık. Eğitim hayatlarında kullanılmak üzere kadın öğrenciler için bağış fonu oluşturduk. Daha önce burs kazanmış bilim kadınlarının katkıda bulunacağı mentorluk programıyla da üniversite öğrencisi olan geleceğin bilim kadınlarına destek veriyoruz. L’Oréal Türkiye olarak ‘Bilim Kadınları İçin’ projesi ile bilim kadınlarımıza sadece son 10 yılda yaklaşık 4 milyon TL’lik destek sağladık. Anlamlı markalarımızın da geliştirdiği farklı mentorluk çalışmaları ile kadınları güçlendirmek ve cesaretlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
L'Oréal’in sürdürülebilirlik ve toplumsal sorumluluk projeleri arasında kadın haklarına yönelik hangi önemli adımları gözlemlediniz? Bu konudaki projelerin başarısı ve etkisi hakkında düşüncelerinizi paylaşır mısınız?
Gelecek için L’Oréal sürdürülebilirlik programımız kapsamında somut olarak 2030’a kadar taahhüdümüz dezavantajlı topluluklarda 100.000 kişinin istihdama erişmesine yardımcı olmak. Küresel olarak bugüne kadar 85.544 kişiye bu program sayesinde istihdam sağlandı ve bunun %50’si kadınlardan oluşuyor. Tedarikçilerimizi ve birlikte çalıştığımız toplulukları dönüşüm sürecimize dahil etmekten sorumlu olduğumuza inanıyoruz. 2024 yılı içinde, L’Oréal Türkiye olarak hedefimiz, tedarikçilerimiz üzerinden en az yarısı kadın olacak şekilde 78 kişiye istihdam sağlamak.
Bu yaklaşım mesleki ayrımcılığın ele alınması, işgücüne tam ve adil katılım ve kadın girişimciliği ile finansmana erişimin desteklenmesi de dahil olmak üzere kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesini ilerletme konusunda destek sağlıyor.
Aynı zamanda L’Oréal Grup, Gelecek için L’Oréal” programı kapsamında dünyada acil çözüm bulunması gereken sorunların çözümü için 150 Milyon €’luk fon ayırdı. Bu fonun 50 Milyon €’luk kısmı zor şartlardaki kadınlara destek sağlamak için ayrıldı. Ayrıca girişimcilikte kadınlara fırsat eşitliği sağlayabilmek için, yine küreselde kadın girişimcilere ayrılan 25 milyon €’luk bir fon oluşturdu.
Son olarak Genç profesyonellere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Bir kere şunu unutmasınlar ki krizler her zaman olacaktır. Ben de iş hayatıma yeni başladığımda krizler söz konusuydu. O nedenle “eyvah ne yapacağım” paniğine kapılmadan, krizlerin, iniş ve çıkışların her zaman olacağını kabul ederek sadece ve sadece kişisel gelişimlerine odaklanıp, doğru plan yaparak ve aksiyonları hayata geçirerek ilerlemelerini öneririm. Bunları yaparlarsa hayallerine ulaşmamaları için hiçbir neden çıkmayacaktır. 20’li yaşlar kişisel gelişim için elinizden ne geliyorsa yapmanız gereken yaşlar. 30’lu yaşlar tecrübe ve bilginin buluştuğu ve pekiştirildiği yaşlar, gelişime devam. 40’lı yaşlarda artık büyük resmi daha rahat görebildiğiniz ve 20 ve 30’lu yaşlarda cebinize koyduklarınızın faydasını gördüğünüz dönemler olacaktır. İlerisini ben de henüz bilmiyorum ????
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.