GERİ

Maaş Ödemeleri ve İşçi Hakları


Çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri de işçilerin çalışmaları
karşılığında hak ettikleri ücretlerin ödenme periyotları ve ödemlerde gecikme olması durumunda işçilerin haklarıdır.

Ücretlerin ödenme şekli ve ödenmemesi halinde işçilerin hakları İş Kanunu ve Borçlar Kanunu uyarınca belirlenmiştir.İşçi ücretleri prim, ikramiye ve esas maaş tutarlarından prim ve kanuni kesintiler yapıldıktan sonra arda kalan net ücret üzerinden ödenir. İşçinin, çalışması karşılığında çalıştığı gün kadar hak ettiği paraya ücret adı verilir. Ücretlerin ödenmesi ise genellikle aylık olarak yapılmaktadır. Ancak iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ile ödemeler bir haftaya kadar düşürülebilir, yani ücret ödemeleri haftalık olarak yapılabilir. 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca ücretlerin ödenme şekli ve zamanı belirlenmiştir. Borçlar Kanunu ile de işçiye ödenecek ücret işverenin borcu olarak tanımlanmıştır. Çalışanlar arasında maaş olarak adlandırılan ücretlerin ödenmesinin belirli bir zaman içerisinde gerçekleştirilme şartı, çalışanın yaşamını idame ettirirken mağdur olmasının önlenmesi için getirilmiştir.

Kanun işçi ücretlerinin ödenmesini en fazla bir aylık periyotlara bağlamıştır. Ödemenin ayın hangi günü yapılacağı işveren ve işçi arasında yapılan sözleşmeye göre belirlenebilir. Herhangi bir günün belirlenmediği durumlarda işçinin ücreti, çalışmasını tamamladığı ay sonunu takip eden ilk iş gününde ödenmelidir. Her ne kadar işverenler tarafından ödeme süresine ilişkin yirmi günlük süre kendilerine verilmiş bir hak olarak algılansa da, esas olan bu sürenin çalışanın menfaatleri için belirlenmiş olduğudur. İşverenler yirmi günü kullanarak, ücret ödemelerini geciktirme hakları olduğunu varsaymaktadırlar. Bu durumun tekrarı halinde ise işçi tazminat haklarını talep ederek işten ayrılma hakkı kazanır. Ücret gecikmesinde bir gün bile gecikmeden sayılır. Tanımlanan yirmi günlük süre, işveren namına iyi niyet süresi olarak düşünülmüştür. Ödemeler en fazla yirmi gün gecikebilir. Ücret para karşılığı ödenmelidir, kıymetli evrak ve değerli madenler ile ödeme yapılamaz. Ücret miktarı döviz üzerinden kararlaştırılmış olsa bile, miktar ödemenin yapılacağı günkü kurdan Türk parasına çevrilip ödeme yapılır.

Ücretlerin yirmi gün içerisinde ödenme şartına bir tek istisna vardır. Yasa bu şartın mücbir nedenler olmaksızın yerine getirilmesini mecbur kılmıştır. Mücbir nedenler ise deprem, sel, su baskını gibi doğal afetler, yangın gibi beklenmedik haller ve savaş gibi olağanüstü durumlardır. Bu şartlar altında ücret ödenmemesi halinde haklı fesih şartları oluşmaz.

Ücretlerin Bankaya Yatırılma Zorunluluğu

Önce on ve üzerinde işçi çalıştıran için getirilen ücretlerin banka veya PTT şubeleri aracılığıyla ödenme zorunluluğu, yapılan düzenleme ile beş ve üzerinde işçi çalıştıran işletmelere kadar düşürülmüştür. Ödemelerin bankaya yatırılma zorunluluğu sadece maaşları değil, prim ve ikramiye tutarlarını da kapsamaktadır.

Ödemelerin resmi kanallar ile yapılmasının amacı kayıt dışı işçi çalıştırmanın önüne geçmektir. Kayıt dışı işçi çalıştırmak tamamen sigortasız işçi çalıştırmak olduğu gibi, prime esas kazancı eksik göstermektir. Prime esas kazancın eksik yatırılması işçinin prim tutarının aldığı maaş üzerinden değil, daha düşük bir ücretten ödenmesidir. Düşük yatırılan prim tutarları emekli maaşından, işsizlik ödeneğine kadar bir çok hakkın daha düşük elde edilmesine sebep olur.

Ücreti Zamanında Ödenmeyen İşçinin Hakları

Ücretlerin en geç yirmi gün içerisinde ödemesinin yapılması gerekir. Ödemenin yapılmadığı durumlarda işçilere bir takım haklar tanınmıştır. Ücretin ödenmemesi işçi için haklı fesih nedenidir ve tazminat haklarını da alarak işten ayrılabilir. Ücretin kısmi olarak ödenmesi işçinin bu hakkın elinden almaz. İşçiler, iş görme zorunluluklarını durdurabilirler. İşin durdurulması toplu olarak yapılsa bile, bu durum grev niteliği taşımaz. Gecikmiş ücretler için dönemin en yüksek mevduat faiz oranı uygulanır. İşçilerin ücret ödenmemesi halinde iş bıraktıkları durumlarda işveren tarafından işten çıkarılmaları söz konusu olamaz. İşçinin ödenmeyen ücretlerini beş yıl içerisinde talep etmesi gerekir, beş yıl zaman aşımı süresi vardır.

İşçinin ücretinin ödendiğinin ispatı işverenin sorumluluğundadır. Uyuşmazlık durumunda ücretin ödendiğine dair banka dekontu ve işçi tarafından imzalanmış aylık bordro dışında sözlü ifadenin geçerli olması için işçinin de onayı olmalıdır.

Sonuç olarak ücreti zamanında ödenmeyen işçi yasal haklarını kullanmakta serbesttir. Kısaca özetlemek gerekirse mücbir bir sebep olmaksızın ödeme alamayan işçilere yirmi gün içerisinde ücret ödemesi yapılmaz ise, çalışanlar iş bırakma ve işten ayrılma haklarına sahiptirler.

Eleman mı Arıyorsunuz?

400 Bin firma aradığı elemanı burada buldu. Eleman arıyorum diyorsanız hemen iş ilanı verin, milyonlarca iş arayana ulaşın.

Hemen İlan Yayınla 0216 606 14 12

Bu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.