İş hayatındaki kişilerin birbirinden farklı, güçlü ve zayıf yönleri bulunur. Bu farklılıklar kişiler arasındaki iletişimi doğrudan etkiler. İletişim sorunları ise ekip çalışmasını, iş akışındaki verimliliği ve kişisel motivasyonu doğrudan ilgilendirir. Bu nedenle liderliğini güçlendirmek isteyenler, insan kaynakları yöneticileri iş hayatında sık karşılaşılan kişilik tipleri hakkında bilgi edinmelidir. İş yerindeki bireysel ilişkileri sorunsuz yürütmek isteyen her çalışan için bu konu önemlidir. Özellikle ofisteki zor insan tipleri hakkında bilgi sahibi olmak ve bu kişilerle nasıl başa çıkılacağını bilmek, başarılı ve mutlu bir iş hayatının temel anahtarları arasındadır.
Zorlayıcı kişilik tipleri hakkında bilgi sahibi olmak, ofis içinde sık sık yaşanan iletişim sorunlarına çözüm odaklı yaklaşmaya yardımcı olur. Her iş yerinde bulunan karakter çeşitleri arasında yer alan zor kişilik tiplerini 5 ana başlık altında sınıflandırmak mümkündür:
Narsist kişilikler, ilgi odağı olmak istemeleri ve her fırsatta öne çıkan şişkin egolarıyla kendilerini ele verir. İlk bakışta her ne kadar sıcak ve samimi görünseler de bir anda kibirli ve soğuk maske taktıklarına tanık olabilirsiniz. Eleştirilere katlanamazlar ama başkalarının kendileri hakkında hissettiklerini de önemsemezler. Narsistlerin empati duyguları yok denecek kadar azdır. Genelde yönetici olmak isterler, fakat alt kadroda çalıştıklarında yönetilmeleri oldukça zordur. İletişimi belirli bir seviyede tutmak için kendilerini küçümsememek, başkalarının yanında bozmamak, egolarını beslemek ve sıkça övmek gerekebilir.
İş hayatında sık karşılaşılan kişilik tipleri arasında yer almalarına rağmen pasif agresifleri tespit etmek kolay değildir. Bu kişilik özelliği gösterenler, müdahale edilmezse iş yerinin huzuruna ve başarısına zarar verebilir. Genellikle iş arkadaşlarına ya da müşterilere verdikleri sözün takipçisi olmazlar. Kendilerini daha iyi göstermek için başkalarının işini sabote edecek kadar ileriye gidebilirler. Narsistlere nazaran bir miktar empati yeteneği barındırdıkları söylenebilir. Bu kişilerle yalnızken de başkalarının yanındayken de dürüstçe iletişim kurmak doğru olur. Bu tipteki kişilere karşısındaki insana nasıl hissettirdiği açıkça söylenmelidir. Aynı şekilde yaptıkları yanlışları da yüzlerine direkt söylemekten çekinmemek gerekir. Bu sayede kendi sınırlarını çizmeleri bir ölçüde olsa sağlanabilir.
Ofiste çalışanların demografik özellikleri ne olursa olsun, her çalışan dedikodu yapabilir. Başka bir deyişle dedikodu yapmanın yaşı, cinsiyeti olmaz. Bir yere kadar ofisteki dedikodular tolere edilebilir. Hatta bazı ofis dedikoduları normaldir ve motive edici bile olabilir. Ancak olumsuz dedikodu yapmaktan hoşlananları ayrı tutmak gerekir. Olumsuz dedikodu yapmak, çok toksik bir davranış biçimidir. Olumsuz dedikoducuları yönetmek için dedikodunun ilgili kişiyi nasıl etkileyeceğine dair ince ipuçları vermek etkili olabilir. Eğer kişi, hâlâ dedikoduya devam ediyorsa söylediklerini dinlememek ve ilgilenmemek susmasını sağlayabilir.
Her işyerinde bulunan karakter tipleri içinde “öfke zorbası” olarak adlandırılabilecek insanlarla sık sık karşılaşılır. Bu tip kişilikler meslektaşını küçümsemek, toplantılarda ukalalık yapmak ve saldırgan bir tavır içinde olmak gibi davranışlar gösterir. Bu insanların öfkelerini nasıl ifade ettiklerini dikkatle izlemek gerekir. Her zaman öfke patlaması yaşamazlar. Örneğin bazen ince ince karşısındakini “iğneleyerek” de saldırıya geçebilirler. Öfke bağımlılarına saldırgan davranışlarda bulunmamak gerekir; zira bu durumda gösterecekleri şiddet artabilir. Nerede çizgiyi aştıkları açık açık belirtilmeli, davranışları değişmezse uzman desteği almaları sağlanmalıdır.
Bu tip kişilikler, kendi istediklerini yaptırmak için başkalarında suçluluk duygusu oluşturur. Bunu yaparken de duygulara hitap ederler ya da karşısındaki kişiyi tehdit ederler. Örneğin bu tipler çok iş yaptıklarından yakınır, kurban rolüne bürünüp sık sık yardım ister. Yardım etmeyen kişide ise sanki işe yaramıyormuş izlenimi yaratıp suçluluk duygusu uyandırırlar. Başarısızlıklarının sonuçlarından kaçınmak için yalan bile söyleyebilirler. Bu kişilere karşı sağlam durmak, hayır demeyi bilmek, duygusal şantajlarına boyun eğmemek gerekir. Eğer bu tiplerin sizi bir kere suçlamasına izin verirseniz muhtemelen tekrar deneyecektir.
Borderline kişilik bozukluğu, davranışlar ve ilişkilerde kararsız ruh hâli, dürtüsel duygulanım bozukluğu olarak tanımlanır. Bu tip kişiler, davranışlarının sonuçlarını düşünmeden hareket eder. Borderline kişilik bozukluğu olan kişiye yapılan bir eleştiri ya da araya konulan profesyonel mesafe, terk edilme veya reddedilme duygusunu tetikleyebilir. Bunun sonucunda uygunsuz öfke, yoğun duygulanma ve kendine zarar verme gibi dürtüsel davranışlar ortaya çıkabilir.
İnsanları tamamen iyi ya da kötü görme eğilimleri nedeniyle iş yerinde bölünmeler yaratabilirler. Bu kişiler, iş arkadaşlarını birbirlerine düşürebilir; dramlarını ve streslerini arkadaşlarına aktararak istikrarsız iş ilişkilerine neden olabilir. Dengesiz kimlik duygusu nedeniyle çok sık iş değiştirirler. BPD’li çalışana istikrarlı ortam sağlamak, sınırları açıkça belirlemek, görevleri bitirmeyi hatırlatmak ve duygularını dikkate almak faydalı olabilir.
Ofisteki zor insan tipleri ile başa çıkabilmek için aşağılayıcı ya da saldırgan tepkiler vermek sorunu daha da büyütür. Bunun yerine sakin kalmanın yolunu bulmak, yapıcı çözümler üretmek gerekir. Bir mentor ya da danışmandan rehberlik talep etmek çözüm üretmeye yardımcı olabilir. Zor kişilikleri yönetme deneyimli İK profesyonellerinden yardım alınabilir.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.