İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerde en önemli unsurlardan biri, çalışanın sosyal güvenlik haklarının eksiksiz ve doğru şekilde yerine getirilmesidir. Ancak bazı işverenler, çalışanlarının sigorta girişlerini geciktirerek, sigorta primlerini eksik yatırarak veya doğru bildirimde bulunmayarak işçileri mağdur edebilmektedir. Bu durum, çalışanlar için önemli bir hak kaybına yol açtığı gibi, kıdem tazminatı gibi yasal haklarının da geç ya da eksik ödenmesine neden olabilir. Sigorta girişinin geç yapılması, özellikle kıdem tazminatını doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Peki, sigorta girişi geç yapılan bir işçi, kıdem tazminatını talep edebilir mi? İşte bu sorunun yanıtı ve sigorta girişinin gecikmesinin işçiye sağladığı haklar.
İşçilerin sigorta girişlerinin geç yapılması, çalışma sürelerinin eksik bildirilmesine yol açar. Bu da işçilerin kıdem tazminatına hak kazanacakları süreyi etkiler. Sigorta girişinin geç yapılması, çalışanların sosyal güvenlik haklarını ihlal ettiği gibi, emeklilik haklarını da olumsuz etkileyebilir. Çünkü sigorta primi ödemeleri, emeklilik hakkının kazanılabilmesi için önemlidir. Ayrıca, bir çalışanın kıdem tazminatı alabilmesi için, işyerinde en az bir yıl çalışması gerekir. Eğer sigorta girişi geç yapılmışsa, işçi kıdem tazminatını almada zorluk yaşayabilir.
Sigorta girişinin geç bildirilmesi, çalışan için haklı fesih sebebi teşkil eder. Yani, sigorta girişinin doğru şekilde yapılmadığını fark eden bir işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işçinin kıdem tazminatına, fazla mesai ücretlerine, yıllık izin ücretlerine ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanma durumu doğar. İşçinin bu hakkı, sigorta primlerinin eksik ya da hiç ödenmemesi gibi durumlarda da geçerlidir.
Sigorta girişinin geç yapılması, işçinin sosyal güvenlik haklarını olumsuz etkileyebilir ve işçinin emeklilik süresini kısaltabilir. Bu durumda işçi, haklı nedenle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçinin iş sözleşmesini feshetme hakkı, genellikle geç bildirilen sigorta girişinin yanı sıra, ödenmeyen fazla mesai ücretleri, yıllık izin ücretleri gibi diğer işçilik alacaklarının yerine getirilmemesi durumlarında da geçerlidir.
İş sözleşmesinin feshedilmesi, işçi tarafından bir dilekçe ile yapılabilir. Ancak, ilerideki dava süreçlerinde hukuki bir dayanaktan faydalanmak amacıyla, fesih işleminin noter kanalıyla yapılması tavsiye edilir. Bu, ilerleyen aşamalarda işçi için önemli bir ispat aracı olacaktır. İşçi fesih işlemini yaptıktan sonra, işverenden alacağı tüm işçilik alacaklarını talep etme hakkına sahip olur.
İşçinin sigorta girişi geç yapılmışsa ve işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmişse, bu durumda işçilik alacaklarını tahsil etmek için yasal yollara başvurabilir. İlk aşamada, işçi işverene başvurur, ancak bu başvuru olumsuz sonuçlanırsa, işçi haklarını almak için dava açma yoluna gidebilir. Bu süreçte, arabuluculuk başvurusu yapmak zorunludur ve bu başvuru sonucunda herhangi bir anlaşmazlık sağlanmazsa, dava süreci İş Mahkemeleri'ne taşınmalıdır.
İşçinin, sigorta girişi geç yapıldığı için iş sözleşmesini feshetmesi durumunda, kıdem tazminatı hakkı doğar. Ancak, işçi ihbar tazminatı talep edemez. Fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti gibi diğer işçilik alacaklarının talep edilebileceği bir dava süreci başlatılabilir.
Sigorta girişinin geç yapılmasının işçinin haklı fesih hakkını doğurduğu, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2018/5170 Esas sayılı kararında net bir şekilde vurgulanmıştır. Yargıtay, sigorta primlerinin eksik yatırılması, hiç yatırılmaması ya da düşük ücretten yatırılması gibi durumların da işçinin haklı fesih hakkını doğurduğunu belirtmiştir. Yargıtay’a göre, işçi, sigorta primlerinin doğru bir şekilde yatırılmadığını fark ettiğinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatı talep edebilir.
Sigorta girişi geç yapılan işçinin, kıdem tazminatını talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu durum, sigorta primlerinin eksik yatırılması ya da hiç yatırılmaması gibi olgularla birleştiğinde, işçiye haklı fesih hakkı tanımaktadır. İşçilerin bu haklarını savunabilmeleri için iş sözleşmelerini feshettiklerinde noter onaylı bir fesih bildiriminde bulunmaları, ilerleyen dava süreçlerinde ispat noktasında kendilerine yardımcı olacaktır. İşçilik alacakları ve kıdem tazminatının tahsili için işçi, arabuluculuk süreci sonrasında dava açma yoluna başvurabilir.
İşçiler, sigorta girişlerinin ve primlerinin doğru şekilde yapılmasını, sosyal güvenlik haklarının eksiksiz yerine getirilmesini sağlamak adına haklarını savunmalıdır. Sigorta primleri üzerinden yapılan usulsüzlüklerin, işçinin haklarını ihlal etmesine neden olması, hem işçinin geleceğini hem de çalışma sürecini olumsuz etkileyebilir.
Siz de aklınızdaki soruları sorabilir, konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bu haber için yorum bulunmamaktadır.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.