Deprem gibi doğal afetler yalnızca fiziksel yapıları değil yaşam düzenini de derinden etkiliyor. Özellikle İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde görev yapan kamu çalışanları için en çok merak edilen konulardan biri bu tehlike karşısında tayin hakkına sahip olup olmadıkları. Peki mevzuat ne diyor, uygulama nasıl işliyor?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda doğal afetler doğrudan tayin sebebi olarak sayılmasa da, “sağlık durumu, eş durumu veya can güvenliği” gibi nedenlerle yer değişikliği yapılabileceği belirtiliyor. Bu çerçevede, deprem tehlikesi can güvenliğini tehdit eden bir unsur olarak değerlendirilebiliyor.
Bu da ilginizi çekebilir: Deprem Uyarı Sistemi Nasıl Açılır?
Kamu çalışanları, görev yaptıkları bölgedeki deprem riski gerekçesiyle idarelerine yazılı olarak tayin talebinde bulunabiliyor. Bu tür başvurularda, özellikle AFAD raporları, ikamet edilen binanın hasar durumu ya da psikolojik etkiler gibi belgeler süreci destekleyici rol oynayabiliyor. Talep, kurumun takdirine bağlı olarak değerlendirilip olumlu ya da olumsuz yanıtlanabiliyor.
Her ne kadar mevzuat doğrudan “deprem” ifadesini içermese de, uygulamada can güvenliğini etkileyen her unsur gibi deprem de değerlendirme konusu olabiliyor. Özellikle büyük depremler sonrasında bazı kurumlar bölgesel tayin kolaylıkları sağlayabiliyor. Ancak bu tür uygulamalar genellikle genelge veya geçici düzenlemelerle yürürlüğe giriyor. Yani, tayin hakkı her memur için otomatik bir hak değil, idari takdirle şekilleniyor.
Bu da ilginizi çekebilir: Deprem Çantasında Neler Olmalı?
İstanbul, bilimsel verilere göre uzun süredir büyük bir deprem riski taşıyor. AFAD ve Kandilli Rasathanesi gibi kurumların açıklamalarında, Marmara Denizi'nde 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin gerçekleşme ihtimali sık sık dile getiriliyor. Ancak depremin kesin zamanı bilinmiyor. Peki bu olası ama zamanı bilinmeyen risk, bir memurun tayin talebi için yeterli olabilir mi?
Bu noktada karar mercii yine memurun görev yaptığı kurumdur. Mevzuatlar, gerçekleşmemiş ama muhtemel bir tehlike için tayin hakkı tanımıyor. Ancak, kişinin psikolojik olarak bu riskten ciddi anlamda etkilenmesi, oturduğu yapının dayanıksızlığı gibi durumlar somutlaştırılırsa, talebin değerlendirmeye alınma ihtimali artabiliyor.
Bazı durumlarda, özellikle afet riski taşıyan bölgelerdeki kamu kurumları, çalışanlarını korumak adına kurum içi geçici görevlendirme gibi alternatif yöntemlere de başvurabiliyor. Yani kesin bir hak olmasa da İstanbul’daki deprem riski tayin talebine dayanak yapılabilir; yeter ki bu risk, kişisel koşullarla birlikte somut ve belgelenebilir şekilde ortaya konulsun.
Siz de aklınızdaki soruları sorabilir, konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşabilirsiniz.
Bu haber için yorum bulunmamaktadır.
eleman.net'te her gün yüzlerce yeni iş ilanı yayınlanıyor. Hayalindeki işe başlamak için özgeçmiş oluştur ve sana en uygun ilanlara başvur.
Hemen Özgeçmiş OluşturBu siteyi kullanmadan önce verileriniz hakkında aydınlatma metnini, gizlilik ve üyelik koşullarını inceleyebilirsiniz.